Salata deyince aklımıza mevsim kışsa marul, havuç, kırmızı lahana, yaz ise roka, domates geliyor genellikle. Durum böyle olunca da her gün salata yemek keyiften çıkıp kimimiz için (sağlıklı beslenenler mesela) zorunluluğa, kimimiz için zulme (diyet yapanlar), kimimiz için de gereksiz bir aktiviteye dönüşüyor. Her geçen gün salata tüketimim arttığı için restoran seçimlerimi salatalarına göre de yapıyorum artık. Geçtiğimiz hafta yaptığım Roma seyahatindeneler yiyip içtiğimi uzun uzun anlatacağım. Ama yeri gelmişken Roma lokantalarının salatalarından bahsetmek istedim. Yeşillik olsun, baklalı, bezelyeli, çeşitli sebzelerle yapılanları olsun, 4-5 çeşit salata mutlaka menülerde yer alıyordu. Yeşillikli olanlarda malzemeler son derece kaliteli ve çok lezzetliydi. Lokantalar tazecik marul, çıtır kırmızı hindiba, güzel bir zeytinyağı ile misafirlerini memnun etmenin kolay yolunu bulmuşlar. Ben de bugün malzemelerin hepsi mevsiminde, tazecik ve çıtır çıtırken alışılmış salataların dışında bir tarif paylaşmak istiyorum sizinle Enginar, Rezene ve İç Bakla Salatası.
Türk mutfağında güzel salatalara sahip bir mutfak; kaşık salata, ezme salata, gavurdağı salatası, çoban salata gibi pek çok örnek sayılabilir. Bu salataların çoğu kebapçı menülerinde yer alırken çoğu cafe ve restoranda tadı tuzu olmayan atom salatanın içine doldurulduğu, hayata küsmüş domateslerin eşlik ettiği garip salatalar karşımıza çıkıyor. Bu konudaki eksikliği tek fark eden ben olmasam gerek Süleyman Dilsiz’in sadece salata tariflerine yer verdiği bir kitap hazırlıyor. Bir salata sever olarak önümüzdeki ay çıkacak olan kitaptaki tarifleri heyecanla bekliyorum, bir taraftan da belki cafeler ve küçük işletmeler satın alıp kendilerine uyarlarlar diye de heves ediyorum.
Bugün de gelin siz alışkanlıklarınızı bir kenara bırakın, eve giderken biraz iç bakla, enginar, bir tane de rezene alın ve Enginar, Rezene ve İç Bakla Salatası tarifimi deneyin. Hem doyuruculuğunun, hem de lezzetinin sizi bolca tatmin edeceği konusunda da bana güvenin. Tarifin önemli malzemelerinden rezene Arapsaçı olarak adlandırıldığı Ege’de yemeği bolca yapılan ama kök kısmının mutfaklarımıza çok girmediği bir sebze. Anason benzeri kokusu da rezeneden uzak durmamızı sağlayan nedenlerden birisi sanırım. Bu tarifte portakal suyu ile birleştirerek anason kokusunu hafiflettiğim incecik doğranmış rezeneler salataya çıtır çıtır bir doku katıyorlar. Dişe gelen baklalar ve çiğ enginarlar ile tüm tatlar öyle güzel birleşiyor ki, sonuç çok lezzetli bir salataya dönüşüyor.
Ayın son yazısı olacak bu yazıyı tatil tembelliğim sebebiyle ay bitmeden yayınlayamadım. Son olarak bu tarifin benim için özelliğinden bahsetmek isterim. Nisan ayı şahane bir haberle başladı, yılbaşından beri tariflerimin yayınlandığı Yemek Zevki Dergisi‘nde bu ay kapağı Enginar Rezene İç Bakla Salatası tarifim süsledi. Beni sevinçten havalara uçuran bu haberin üzerinden şu an çok zaman geçmiş gibi gelse de (bahar uyuşukluğumu anca attım diyebilirim) henüz üzerinden bir ay geçtiğini yeni fark ediyorum. Ne uzun geçmiş Nisan ayı ne çok şey yaşamışız, umarım mayıs ayı zamana kendimizi kaptırmadan doya doya yaşayacağımız ve tadına varacağımız bir ay olur.
Afiyet olsun.
- 2 adet temizlenmiş çiğ enginar,
- 2 su bardağı taze iç bakla,
- ½ baş rezene,
- 1 portakal,
- 2 çorba kaşığı zeytinyağı,
- 2 çorba kaşığı kırmızı şarap sirkesi,
- Tuz,
- Servis için taze nane,
- İç baklaları kaynar suda 2-3 dakika haşlayın ve kabuklarını soyun,
- Rezeneyi mandolinden geçirin ya da çok ince zar gibi doğrayın,
- Portakalın kabuğunu rendeledikten sonra, kabuklarını soyup zarlarını temizleyip doğrayın, zarlı kısımda kalan suyunu bir kaseye sıkın,
- Portakal suyunun üzerine zeytinyağı, kırmızı şarap sirkesi ve tuz ekleyin ve çırpın,
- Servisten hemen önce enginarları mandolin ile incecik doğrayın (önceden doğrarsanız enginarlar kararacaktır) ve iç bakla, rezene ve portakal ile karıştırın,
- Sosladıktan sonra servis tabağına alın ve nane yaprakları ile servis edin,
Leave a Reply