2015 yılının başı, aşık olmadığım bir işte günde 12 saate yakın çalışmak, keyif aldığım tüm aktiviteleri haftasonlarına (onun da bir günü çoğunlukla çalışmakla geçiyordu ya neyse) ve 15 günlük yıllık izinlere sıkıştırmak gittikçe ağır gelmeye başlamıştı. Pazar günleri arkadaşlarımla buluşmaya giderken bilgisayarımı yanıma alıp finansal modelleme vb. sayısal işlerimi o kahvaltı buluşmalarında yapınca kendimi karda sayıyordum. Öyle bir ruh halindeyim işte. Çocukluk arkadaşım Özge de aynı dertten muzdarip, o bir de banka bataklığından da kurtulamamış bankacılığın soğuk resmiyetinde iyice nefesi kesiliyor. Birlikte ne yapsak, ne etsek, nasıl kurtarsak kendimizi derken kişisel gelişime sardık.
Kişisel gelişim videoları izliyor, hayatımızda yapmak istediklerimizi yazıyor, çiziyor, nelerin bize engel olduğunu, korkularımızı tartışıyoruz. Bu böyle baya gitti 3-4 ay her hafta pazar günü düzenli olarak buluştuk, ders çalışır gibi oturduk tartıştık yapmak istediklerimiz konusunda kafa yorduk. Sonra yaz aylarında Özge bana tur bindirerek istifa etti. Ben de bir yandan çalışmayan arkadaşımı kıskanarak, bir yandan da kanıma giren “insan işine aşık olmalı” mottosunu kafamdan atamayarak bir süre daha idare ettim, ama sonunda 2016 Nisan ayında istifa ettim.
2017 yılı için hedeflerimi yazıp çizerken, 2 sene önceki kişisel gelişim çalışmalarımı yaptığım defteri karıştırmak aklıma geldi. O sırada kendime koyduğum 7 hedeften, 3 tanesi iş hayatım ile ilgiliymiş. Sevinçle fark ettim ki geçen süre boyunca hedeflerimde ilerlemişim. Gidecek daha çok yolum var farkındayım ama yola çıkmış olmak bile çok iyi hissettiriyor. Sevgi ve tutkuyla beslediğim hobim de meyvelerini vermeye başladı ve yavaş yavaş işe dönüşüyor.
2017 güzel gelişmelerle başladı. Yemek Zevki Dergisi’nin Ocak sayısında kış sebzelerinin başrolde olduğu 4 tarifim yayınlandı. Hobiden sıyrılıp yavaş yavaş işe dönüşen yemek pişirme, tarif yaratma, araştırma ve deneme keyfimi umuyorum ki 2017 yılında daha da ilerleteceğim. 2017 yılı umarım herkes için hem iş hem de yaşam açısından güzel bir yıl olur.
Yazı boyunca fotoğraflarını eklediğim Karamelize Brüksel Lahanası tarifi Yemek Zevki dergisinde yayınlanan tariflerimden birisi. Sebzeler çoğu zaman geri plana attığımız yiyecekler olduğundan yazımda ana malzeme olarak kış sebzelerini kullandım. Ben her yiyeceğin doğru pişirme yöntemleri ile en sevmeyene bile yedirileceğini düşünüyorum. Umuyorum bu tarifim de en sevmeyeninize bile Brüksel Lahanası yedirebilir.
Afiyet olsun.
- 1 kg. brüksel lahanası,
- 1 adet limon,
- 1 meksika biberi,
- 2 diş sarımsak,
- 4 çorba kaşığı zeytinyağı,
- 3 çorba kaşığı nar ekşisi,
- Tuz, karabiber,
- Brüksel lahanalarının baş kısımlarını kesin, dış yapraklarını soyup, yapraklardan sağlam olanları ayırın,
- Temizleyip yıkadığınız brüksel lahanalarını ortadan ikiye bölün,
- Geniş bir tavada 2 çorba kaşığı zeytinyağını ısıtın, brüksel lahanalarının düz kısımları altta kalacak şekilde karamelize olana kadar 5-6 dakika pişirin,
- Fırın tepsini yağlayın ve brüksel lahanalarının karamelize olmuş kısımları üstte kalacak şekilde tepsiye yerleştirip önceden 180 C’de ısıtılmış fırında 10-12 dakika pişirin,
- Limonun kabuğunu rendeleyip suyunu sıkın,
- Meksika biberini ince ince doğrayın, nar ekşisi, sarımsak, limon kabukları ve suyu ile birlikte derin bir kapta iyice karıştırın,
- Brüksel lahanaları fırından çıkar çıkmaz ayırmış olduğunuz dış yaprakları ekleyin,
- Halen fırın tepsisindeyken sosunuzu ekleyin ve sosu tamamen çektikten sonra servis edin.
Leave a Reply