Hayatının büyük kısmını Türkiye’nin en batısında yaşamış biri olarak sınır kavramını anlamakta hep zorlanmışımdır. İstanbul’dan 2 saat daha batıya gittiğinizde başka bir ülkeye varmanız, Çanakkale’den deniz üzerinden manzara izlerken başka bir ülkeyi görmeniz bana hala sürreel gelir. Çocukluğumun en güzel anılarına ev sahipliği yapan Altınova SSK sitesinde havanın açık olduğu sabahlar hemen bir dürbün kapar ve balkona koşup karşımızda tüm ihtişamıyla duran Midilli Adası’nın evlerini, kiliselerini heyecanla izlerdim. Televizyonda en sevdiğim kanallar Yunan kanalları (yayınları çoğunlukla İngilizceydi), radyoda sevmesem de çeken ender kanallar yine onların kanallarıydı. İlk kez Atina’yı ziyaret etmemle aslında yakınlığımızın sadece fiziki olmadığını fark etmem aynı zamana denk gelir. Limonlu ve Kuskuslu Tavuk Çorbası bu yakınlıkların yemek alanında olanı.
Limonlu ve Kuskuslu Tavuk Çorbası tarifi Yunanlıların meşhur Avgolemono Çorbası’nın hafif değiştirilmiş hali. Avgo Yunanca’da yumurta demek, lemono da tahmin edebileceğiniz üzere limon; bu çorba da limon ve yumurta ile terbiye edilen bir tavuk çorbası tarifi aslında. Orjinal reçetede kuskus yerine pirinç yada şehriye kullanılıyor ama ben çorbaların içerisinde yumuşamaya müsait hamur işlerini sevmediğim için piştiğinde daha sert kalan kuskusu eklemek istedim.
Diğer tüm benzerliklerimiz bir yana Türk ve Yunan mutfakları arasındaki benzerlikler anlatmakla bitmez. Onların büyük çoğunluğunun hristiyan bizim ise müslüman olmamız sanırım en büyük farkların kaynağı. Onun dışında her iki ülkenin mutfağı büyük ölçüde benzeşiyor. Yunanistan’da seyahat ederken restoranlarda menü latin harfleri ile yazılmış ise Yunanca yemek isimlerinin bir kısmının bizimkilerle aynı olduğunu mutlaka fark etmişsinizdir. Dolmades, Keftedes, Fassolia, Spanaki, Bamies sadece ortak yemek ve malzeme isimlerimizden bazıları.
Yediklerimizin yanı sıra milli içkilerimiz olan rakı ve ouzo arasındaki benzerliği de unutmamak gerekli. Bir denizin iki yakasında yıllarca yan yana birlikte yaşamanın getirdiği etkileşimin mutfaklarımız üzerinde yarattığı benzerlik tartışılmaz. Beraber tuz ekmekten çok ötesini yemiş iki millet olarak bu kadar yakın ama aynı zamanda bu kadar keskin sınırlarla ayrı olmamız yazının başında da bahsettiğim gibi bana çok anlamsız geliyor.
Afiyet olsun.
- 1 kg. kemikli tavuk parçaları (kanat, but, kalça)
- 3 lt. içme suyu
- 1 adet havuç, soyulup kabaca doğranmış
- 1 orta boy soğan, soyulup kabaca doğranmış
- 2-3 dal kereviz sapı
- 2 avuç kuskus
- 1 limonun suyu
- 1 yumurta
- Tane karabiber
- 2 adet defne yaprağı
- Tuz, karabiber, pul biber
- Maydanoz yaprakları
- Tavuk parçalarını, havuç, soğan, kereviz sapı, defne yaprakları, tane karabiber, tuz ve 3 litre içme suyu ile birlikte 30-40 dakika düdüklüde kaynatın,
- Tavuklar piştiğinde suyunu derin bir tencereye süzerek tavuk etlerini didikleyin,
- Tavuk suyunun içerisine kuskusları ve didiklenmiş tavuk etlerini atarak kuskuslar yumuşayana kadar 10 dakika pişirin,
- Geniş bir kapta 1 limonun suyu ile 1 yumurtayı çırpın,
- Kaynayan tavuk suyunun ⅓’ünü azar azar limonlu terbiyenin olduğu kaba aktararak hızlı bir şekilde çırpın,
- Terbiye ile karışmış tavuk suyunu çorbaya ekleyerek bir taşım kaynatın,
- Tuz ve karabiberini ayarladıktan sonra maydanoz yaprakları ile servis edin,
Leave a Reply