Elimde bir malzeme ile alışverişten eve geldiğimde ne pişireceğimi halen düşünüyorsam ya da blog için sevdiğim bir tarifi geliştirmek istiyorsam öncelikle malzememin tadının nasıl olduğunu düşünürüm. Malzemem eğer sebzeler gibi çiğ yenebilecek bir malzemeyse hemen tadına bakarım (çiğ olarak tatma işini pazardayken de yapıyorum, daha başarılı alışveriş yapmamı sağlıyor :)), sonra pişmiş halini hayal eder yanına nelerin yakışacağını düşünürüm. Dün hipoglisemi testleri için şeker yüklemesi yaptırdığım, gün içerisinde de kan şekerimdeki iniş çıkışlar sebebiyle fiziksel olarak kötü hissettiğim bir gündü. Bu sabah hem enerjimi toplayacağını, hem de verdiğim 10 tüp kanı geri kazandıracağını düşündüğüm için ciğer yemem gerekli diye çıktım alışverişe.
Çıktım çıkmasına da nasıl bir ciğer tarifi paylaşsam sizinle bu satırları yazarken hala düşünüyorum. Evde birkaç saat sular kesik olacağından, bu seferlik yazıyı yemeği pişirmeden yazıp tarifi en son ekleyeceğim. Çok sevdiğim bir ciğer tarifim var aslında, yaprak ciğerleri tavada az yağ ile pişirip bol maydanoz ile karıştırarak servis ediyorum. Yanında isteyen kocaman bir salata yiyebiliyor, isteyen de güzel tereyağlı bir pilav ve bol kaymaklı manda yoğurdu. Tarifimin bazı sabit ama sizinle paylaşırken biraz daha süslemek istiyorum, son 1 saattir de bunu nasıl yaparım diye düşünüyorum.
Flavor Bible isimli bir kitabım var hangi malzemelerin birbiri ile yakıştığının listelerinden oluşan, böyle araştırmalar yaparken oradan kopya çektiğim oluyor. Ama bu sefer ciğere en çok yakışan malzemeleri soğan ve sirke olarak gösterdiği için ondan da yararlanamıyorum, maydanozu yazmamış onu da ben ekliyorum hatta kitaba. Dolapta salata malzemeleri haricinde enginar, ıspanak ve karnabahar var. Ciğerin yanında kullanmak için pek uygun değiller sanırım, belki rendelenmiş çiğ enginar ya da ıspanakların çiğ salatasını kullanabilirim.
Ciğerlerimi sağolsun kasabım Ertan Kasap, incecik yaprak yaprak dilimledi, çok kısa süre pişirmem yeterli olacak. Ciğer tadı yoğun bir malzeme, kendine has tok dokusu pişirilirken kurutulmasa da yanına sulu bir arkadaş çağırıyor. Bir de kümes hayvanlarının ciğerlerini hep tatlı garnitürler ile yemeye alışık olduğumuzdan mı bilmem ama damağım kuzu ciğerlerimi de tatlı birşeylerle eşleştirmek istiyor. Sabahtan beri aklımda rezene var, rezenenin çıtırtısının ciğere yakışacağını düşünüyorum markette bulabilsem iyi olurmuş. Bu arada su çalışmamız bitti ve sularımız geri geldi hadi ben kaçtım. Gidip ciğerleri pişirip, fotoğraflayıp, tarifi sizinle paylaşmam gerekli. Yaptığım seçimleri tarif kısmında takip edebilirsiniz.
Afiyet olsun.
- 500 gr kuzu ciğeri,
- 3 orta boy kırmızı soğan,
- 1 orta boy beyaz soğan,
- Yarım demet maydanoz, ince doğranmış
- 4 çorba kaşığı zeytinyağı,
- 2 çorba kaşığı nar ekşisi,
- 1 çorba kaşığı kırmızı şarap/elma sirkesi,
- 1 çorba kaşığı şeker,
- Tuz, karabiber, sumak
- Kırmızı soğanları salatalık doğrayın,
- Zeytinyağının 2 çorba kaşığı kısmını kızdırarak soğanları sotelemeye başlayın,
- On dakika sonra sirke ve nar ekşisini ekleyin, 10 dakika daha yumuşayana kadar soteleyin,
- Soğanları az yağ ile sotelediğimizden bu süreçte kontrol edin, gerekirse azar azar su ekleyin,
- Soğanlar yumuşadığında tavadan alın,
- Beyaz soğanı mandolinden geçirerek ya da incecik piyazlık doğrayın,
- Kalan yağı aynı tavada ısıtın ve ciğerlerinizi ekleyerek 2-3 dakika soteleyin,
- Eğer tavanız büyük değilse bu işlemi birkaç seferde yapın,
- Ciğerleri ateşten alın tuz, karabiber ve sumak ekleyin,
- Tavadayken kırmızı soğanları, beyaz soğanları ve maydanozları ekleyin ve karıştırarak servis edin.
*Ciğerlere aradığım hafif tatlılığı karamelize hatta marmelat olmuş soğanlarla verdim. Aynı zamanda tatlı beyaz soğanları da yemeğin kendisine ekleyerek bir kıtırtı da verdim. Ciğer kavurmasının yanına ben bebek ıspanak, vişne ve buzlu badem ile yaptığım zarif bir salata tercih ettim, bir dilim de tereyağlı ekmek.
Leave a Reply