Sonbahara giremeden kış geldi, günler süren yağmur ve kasvetli havadan sonra bugün biraz güneş açmış olsa da yakıcı sıcağını kaybedip kış güneşine döndüğünden ancak manevi anlamda ruhumuzu ısıtabiliyor. Artık gecelerimiz de günlerimizden daha kısa olduğuna göre kış geldi diyebiliriz. Hoşgelsin, buyursun da iki hafta içerisinde sıcaklık 35 derecelerden 17-18’lere düşmeseydi iyi olurdu belki bünyemiz de bir miktar alışırdı. Ağaçların yaprakları daha solmaya başlamadan sonbaharın hüznü üzerimize çöktü bile. Dolunay falan derken herkeste hafif bir depresyon hali var. Günlerdir değil fotoğraf çekip, blogda bir yazı eşliğinde tarif yayınlamak, evde ızgara balık ve salata (tamam itiraf bazen de ton balıklı salata) yemekten başka birşey gelmiyor içimden. Neyseki bugün güneşten aldığım enerji ile çorba sezonunu açıp sizinle alıştığınız tariflerden farklı bir Kırmızı Mercimek Çorbası tarifi paylaşabiliyorum.
Sıcaktan hiç rahatsız olmadığımdan yaz her daim en favori mevsimim olmuştur. Ancak bu yaz fark ettim ki meyveler haricinde yaz malzemeleri beni çok heyecanlandırmıyor. Yaz yemeklerimizi elbette çok seviyorum; barbunyaya tapar, köfteli bamyayı kaşıklamaya doyamam. Ama kış sebzelerinin nereye çeksen yakışan lezzetlerinin ve böylelikle sınırsız sayıda opsiyonla tarifler geliştirebilmenin beni daha çok heyecanlandırdığını fark ettim. Bir süredir de kış yemekleri yapmak için can atıyordum açıkçası. Yemek yazarlığı yapmanın bana kattığı yeni huylardan birisi sanırım.
Kış aylarında en çok sevdiğim yemeklerden birisi çorbalar. Hem tek başına bir öğün olabildiğinden (evet herkes gibi ben de kolaya kaçıyorum), hem sıcak sıcak içtikçe içimi ısıtmasından, hem de fazla fazla pişirip kalanı buzluğa atabilme imkanından dolayı haftada 2-3 çorba pişiriyorum. Bu sene daha da ileri gidip bir öğünümü sadece çorbadan oluşturma gibi bir karar aldım bakalım uyabilecekmiyim? Mercimek Çorbası da bu kararın ilk ürünlerinden, ama ne ürün. Mercimek Çorbası dediysem bu çorba bildiğiniz klasik süzme kırmızı mercimek çorbası tarifinden biraz farklı. İçerisine eklediğim kabak ve köri ile bambaşka bir boyuta geçen besleyici ve sağlıklı olduğu kadar aynı zamanda da çok lezzetli bir çorba.
Bu tarifi tasarlarken çok sevdiğim Hint yemekleri duayeni Madhur Jaffrey’nin Kabak ve Körili Kırmızı Mercimek Çorbası’ndan esinlendim, onun tarifini sadeleştirerek malzeme listesini göz korkutmayacak boyutlara indirdim. Ana malzemeleri mercimek ve kabak olan bu çorba sadece çorba ile yetinemem diyenleri bile doyurup tatmin edecek. İhtiyacımız olan tüm besinleri barındırdığı gibi eklediğim köri ve zerdeçal ile de değişken havaların etkisi ile kırılganlaşmış bağışıklık sistemimizi güçlendirmeye de aday. Eğer elinizin alıştığı mercimek çorbasından sıkıldıysanız ve değişik mercimek çorbası nasıl yapılır diye düşünüyorsanız buyrun bir de benim tarifimi deneyin.
Afiyet olsun.
- 1,5 su bardağı kırmızı mercimek
- 4 adet orta boy kabak (600-700 gr)
- 2 adet küçük boy havuç
- 2 adet orta boy soğan
- 2 çorba kaşığı köri
- 1 tatlı kaşığı zerdeçal
- 1 adet kurutulmuş acı biber
- Tuz, karabiber
- Yoğurt
- Kabak çekirdeği
- Kişniş yaprakları
- Mercimeği iyice yıkayıp süzün,
- Kabakları kabukları ile birlikte kabaca doğrayın,
- Havuçların kabuklarını soyup kabaca doğrayın,
- Soğanları 4-5 parçaya ayırın,
- Tüm malzemeleri düdüklü tencereye koyduktan sonra 1,5 litre su ekleyin,
- Düdüklü tencereniz sinyal verdikten sonra 15 dakika daha pişirin,**
- Çorbanız piştiğinde blenderdan geçirip kabak çekirdekleri, yoğurt ve kişniş yaprakları ile süsleyerek servis edin.*
*Eğer çok acı sevmiyorsanız çorbayı blenderdan geçirmeden önce acı biberi içerisinden çıkartın.
** Siz kendi düdüklü tencerenizin zaman ayarına göre süreyi ayarlayabilirsiniz.
**Yaklaşık 6 servis çıkan bu tarifin yarısını taze taze tükettik. Kalan yarısını da önümüzdeki günlerde hızlı bir öğün olması için derin dondurucuya kaldırdım. İki kişilik bir mercimek çorbası yapmak için yaklaşık yarım su bardağı mercimeğe göre diğer malzemeleri ayarlayıp tarifi uygulayabilirsiniz.
Leave a Reply