En çok yaz kokan yemeklerimizden Zeytinyağlı Taze Fasulye, seracılık sağolsun artık yazımızı kışımızı bize karıştırtıyor. Ama domateslerin en olgun, fasulyelerin en körpe olduğu yaz aylarındaki tadını başka mevsimde ne yaparsanız yapın taklit edemezsiniz. Eskiden sadece yaz aylarında bulunabilen taze fasulyeyi uğurlarken konserveler kurulur, kışın canımız taze fasulye çektiğinde de kavanozu açıp pişirmesi kalırdı. Artık konserve yapan var mı bilemiyorum, evlere yayılan derin dondurucular, marketlerde her daim bulunabilen dondurulmuş taze fasulyeler ve seraların dört mevsim yetiştirdiği fasulyeler sayesinde canımız her çektiğinde zeytinyağlı taze fasulye yiyebilir olduk. Ben sevdiğim yiyecekleri özlemeyi sevdiğim için (biraz da büyük çaplı kış hazırlıklarına üşendiğimden 🙈) maksimum 1-2 pişirimlik fasulyeyi dolaba atıyorum, çok özlersem diye. Kalan yıllık fasulye tüketimimi de yaz ayları ile kısıtlıyorum çünkü mevsiminde taze taze yenenin yerini hiçbir şey tutmuyor.
Blogda Türk mutfağından klasik tariflere pek yer vermiyorum. Bunun en önemli sebeplerinden birisi klasik yemeklerimizin kesin bir tarifinin olmayışı, herkesin annesinin yaptığı versiyonun en güzel versiyon olması. Elbetteki tüm Türk yemeklerinin tarifleri var ama her evin annesinin dokunuşları elinin lezzeti aslında onları ev yemeği yapan.
Bugün taze fasulyeleri ayıklarken neden tarifini bloga koymuyorum diye düşündüm. Sonuçta papaz her gün pilav yemiyor 😊 ben de haftanın belirli öğünlerinde çoğu evde pişen yemekleri pişiriyorum. Haftada bir yaptığım sebze alışverişinde şu sıralar aldığım ürünler kabak, patlıcan, taze fasulye, barbunya ve bamya (bamyanın astronomik fiyatına sinirleniyorum o ayrı). Bu malzemelerle ara ara alışılmadık yemekler yapsam da özellikle fasulye ve barbunya söz konusu olduğunda klasik zeytinyağlı yönteminden şaşmıyor, annemden nasıl gördüysem ben de öyle pişiriyorum. Yanında bol soğanlı, zehir gibi acı biberli bir domates salatası ile daha leziz bir öğün düşünemiyorum çünkü.
Annemden nasıl gördüysem derken elbetteki kendime göre birkaç değişiklik yapıyorum. Öncelikle zeytinyağlı yemeklere konan bir çay bardağı, yarım su bardağı zeytinyağı gibi ölçüler benim pişirme alışkanlıklarıma uymuyor. Genellikle bir kilo sebzeye 2-3 çorba kaşığı yağ koyuyorum. Eğer hızlı pişirmem gerekiyor ve düdüklü tencere kullanıyorsam pişirirken hiç yağ koymayıp, pişer pişmez sıcakken yağını ekliyorum. Genel teamüllere uymayan ikinci yöntemim ise zeytinyağlı yemeklere (taze bakla hariç) şeker koymuyorum. Şeker domatesin asitini kırar, hepi topu 1 küp şekerden ne olur dediğinizi duyar gibiyim. Benim de yöntemim böyle işte, şeker eklemenin yemeğin nihai tadında çok önemli bir değişiklik yarattığını düşünmüyorum. Hala benimle olanlar varsa zeytinyağlı taze fasulye tarifim için aşağıya buyursunlar.
Afiyet olsun.
- 1 kilo taze fasulye
- 3 büyük boy sulu domates
- 2 orta boy soğan
- 3 çorba kaşığı zeytinyağı
- Tuz
- Taze fasulyeleri ayıklayıp varsa kılçıklarını temizleyin,
- Domatesleri ve soğanları küp küp doğrayın,
- Geniş bir tencerenin dibine fasulyelerin yarısını, üzerine de soğanları ve domatesleri yerleştirin,
- Kalan fasulyeleri ekledikten sonra soğanları en üste de domatesleri ekleyin,
- Tuzunu ekledikten sonra kapağını kapatıp orta ateşte 15 dakika pişirip suyunu salmasını bekleyin,
- Ocağın altını açarak fasulyeleriniz yumuşayana kadar pişirin,
Leave a Reply